19 Nisan 2008 Cumartesi

Komik yazılar

-anne bu ne ?-
-buzdolabi yavrum .
-neden ?

anne baliklar su içer mi ?

-enişte bu ne?
-çakmak
(1 dakika sonra)
-enişte bu ne?
-çakmak
...
-enişte bu ne?
-çakmak bahadir
...
-enişte bu ne?
-gazoz kapaği
-olur mu? o çakmak!


baliklar terler mi ?



anne ben kurt olsam ablam da ormanda kuzu olsa o zaman benden korkar mi?



-oğlum çik yukari babaannenden biraz yeni bahar iste.. (karde$ küçüktür daha 4 ya$ civari, merdivenlerin yarisinda döner ve..)
-anne yeni bahar yoksa eski bahar istiyim mi?
-(anne gülümser) oğlum eski bahar diye birşey yok sadece yeni bahar vardir
-niye ama anne, yeni bahar varsa eski bahar da vardir hem olmasaydi niye yeni bahar desinler ki?
-öyle demi$ler i$te oğlum, o bir baharat
-nasıl yani? şimdi gerçekten eski bahar yok mu? niye yok? bidi bidi bidi bidi...
-(anne delirme noktasina varmak üzereyken) çik yukari
babaannenden yeni bahar al da gel hemen! ciyakkkk


pirincin üzerinde neden çizgi var?


-kedi mamasi yesem kedi olur muyum anne?
-olmazsin kizim
-peki kedi benim yemegimi yerse insan olur mu anne?


anne, devlet ne zaman bana da imza vericek? ne zaman benim de imzam olucak?



-baba, yeni aldigin ayakkabilarim ne renk?
-kahverengi yavrum.
-peki baba, kahve ne renk?
-....?!



-bunu kiriyim mi?
-hayir.
-bunu kiriyim mi?
-hayir.
-bunu kiriyim mi?
-hayir.



-bunu kiriyim mi?
-kir allahin cezasi kir.
-neden?

-teyze bu ne?
-uçak
-o uçak değil bi kere, helikopter!


hamile bi kadina: sen çocuğunu niye yedin?

-anne ben babami mi daha çok seviyorum seni mi ?

-anneee, bu kedinin kuyrugu niye uzamiyo?
-ne?!
-cekiyorum ama niye uzamiyo?



-baba
-efendim kızım (geliyor du bakalım)
-akşam olunca biz uyuyoruz ya
-eee?
-sabah kalkacağimizi nerden biliyoruz?
-!



-anne ne zaman olacak bu yemek
-ha deyince olmuyo kizim
-o zaman ne deyince oluyosa onu de ki olsun



-topekli tacimi gordun mu?
-cık. kayip mi ettin?
-yook topekli(?), gordun mu?
-ha evet guzelmis.
-gordun mu?









Masallar


Gürültücü Çocuk

Gürültücü Çocuk

Gürültücü çocuğu hiç kimse sevmezdi. Çünkü o kadar gürültü yapardı ki yer yerinden oynardı. Hele yürürken çıkardığı sesler dayanılacak gibi değildi. O sokağa çıktığı zaman herkes evine koşar, kapıyı pencereyi sıkı sıkı örterdi.



Bir gün annesi gürültücü çocuğu ekmek almaya gönderdi.



Gürültücü doğru fırına gidip bağırdı:



- Bir tane ekmek istiyorum!



Öyle bağırdı ki arabasında uyumakta olan minik bebek ağlamaya başladı. Bebeğin annesi gürültücüye dönerek “Ne düşüncesiz çocuksun ! Biraz yavaş konuşamaz mısın sen?” diye söylendi. Ama bizim gürültücü çocuk hiç akıllanmadı. Eve dönerken başladı gülmeye. Kahkahaları her yeri çınlatıyordu.



Pencereden genç bir hanım başını uzatıp gürültücüye seslendi:



- Neden bu kadar hızlı gülüyorsun? Çocuğum hasta ve başı çok ağrıyor. Sesin onu rahatsız etti. Haydi git buradan!



Gürültücü çocuk daha da çok gülmeye , gümbür gümbür sesler çıkarmaya başladı.



Artık ona bir ders vermenin zamanı gelmişti. Bütün mahalle halkı toplanıp konuştular.



Ertesi gün gürültücü çocuk ekmek almak için fırına girdi. Her zamanki gibi bağırmaya başladı :



- Bir tane ekmek istiyorum.



Ama fırıncı hiç oralı olmadı; duymamış gibi davrandı. Gürültücü çocuk daha da bağırdı:



- Bir tane ekmek istiyorum dedim!



Fırıncı yine ses çıkarmadı.



Gürültücü çocuk çaresiz fırından çıktı.



Yürürken “takır tukur”sesler çıkarıyor, ıslık çalıyordu.



Evin önünden geçerken biri pencereyi açtı ve gürültücü çocuğun başına bir kova soğuk su döktü. Gürültücü titremekten hiç ses çıkaramaz oldu.



Sonra doğruca evine gidip olanları düşündü. Çevresine ne kadar saygısızca davrandığını anladı.



O gün bu gündür gürültücü çocuk bir daha hiç gürültü yapmadı.















Kırmızı Benekli Kelebek

Kirmizi Benekli Kelebek

Sıcak bir yaz günüydü. Oya kırlara çiçek toplamaya çıkmıştı.
Yorulunca bir ağaca yaslandı. Derken uyuyakaldı. Rüya görmeye başladı.

Rüyasında çok güzel rengarenk bir kelebek gördü. Kelebeğin kanatlarında yıldızlar parlıyordu. Kırmızı benekleri vardı. Durmadan dans ediyor ve şarkı söylüyordu.

Oya kelebeğin dansını hayranlıkla seyretti ve şarkılarını dinledi.

Uyandığında kırmızı benekli kelebek gitmişti.

Oya doğru eve gitti.

- Anne, kırmızı benekli kelebek nerde? diye sordu.

Annesi:

- Ne kelebeği? dedi.

Oya :

- Kırmızı benekli güzel kelebek , dedi. O dans edip bana şarkılar söyledi.

Oya’nın annesi güldü:

- Herhalde sen rüya gördün. Kırmızı benekli kelebek yalnız rüya kelebeğidir.

Oya onun kanatlarında parlayan yıldızları hatırladı ve :

- O kelebek gerçek olmalı, dedi. Onu bulmaya gideceğim.

Oya önce arkadaşlarına sordu.

- Kırmızı benekli kelebeği gördünüz mü?

Arkadaşları :

- Hayır, dediler. Öyle bir kelebek olamaz.

Fakat Oya kırmızı benekli kelebeği aramaya devam etti. Gide gide kartalın yuvasına vardı. Kartal tek başına duruyordu.

Oya bütün gün güzel kelebeği aradı durdu. Fakat ona bir türlü rastlamadı. Sonunda eve döndü. Çok yorulmuştu. Hemen uyudu. Rüyasında kırmızı benekli kelebeği yeniden gördü. Kelebek yine durmadan dans ediyor, şarkı söylüyordu.

Oya kelebeğe sordu:

- Hep seni aradım. Neredeydin? dedi.

Kelebek cevap vermedi. Dans etmeye devam etti..

Sabahleyin Oya olanları babasına anlattı:

- Bu kelebeğin gerçek olduğuna inanıyorum, dedi.

Babası ona:

- Bir rüya görmüş olacaksın. Çünkü kırmızı benekli kelebek olmaz, dedi.

Oya diretti:

- Yine de arayıp bulacağım.

Oya bütün gün yine kırmızı benekli kelebeği aradı. Ama bulamadı. Eve döndüğünde gece olmuştu. Gökyüzünde yıldızlar parlıyordu. Oya güzel kelebeğin kanatlarındaki yıldızları düşündü.

- Uyursam yine güzel kelebeği görebilirim, dedi.

Fakat o gece rüyasında güzel kelebeği görmedi. Dere kenarını ve yüzen ördekleri gördü.

Ertesi gün Oya dere kenarına yürüdü. Yüzen yeşil ördeklere baktı. Birden ördeklerin başında dans eden kırmızı benekli kelebeği gördü. Kelebek şarkı söylüyordu. Oya sevinçle bağırdı:

- Senin gerçek bir kelebek olduğunu biliyordum! Benimle dost ol; birlikte oynayalım, dedi.

Kelebek Oya’nın avucuna kondu. Oya onu eve götürüp annesine, sonra arkadaşlarına gösterdi.

Bir gün arkadaşı Afacan kelebeği avucuna aldı. Ona şarkı söyletti. Sonra birlikte dans ettiler.

Oya Afacan’a çok kızdı:

- Seninle oynamasına izin veremem. Çünkü o benim kelebeğim, dedi.

Afacan :

- Ne olur biraz benimle kalsın! diye rica etti.

Fakat Oya :

- Hayır, imkansız! diyerek kelebeği alıp gitti.

Oya dere boyunca yürüdü. Çok yorulunca kartalın yuvasına oturdu. Kartal yoktu. Oya kelebeğe :

- Haydi güzel kelebeğim. Şimdi benim için dans edip şarkı söyle, dedi.

Dedi ama kelebek yerinden bile kımıldamadı. Bütün gün çalının üstüne kondu durdu.

Oya kelebeği orada bırakıp eve koştu. Olanları annesine anlattı.

Annesi ona :

- Arkadaşlarınla oynamasına izin vermeliydin. Onun için kelebek sana küsmüştür, dedi.

Sonra devam etti:

- Sen kötü bir kızsın. Sevdiğin bir şeyi arkadaşlarınla paylaşmalısın.

Oya annesine hak verdi:

- Peki anneciğim. Bundan sonra iyi bir kız olacağım, dedi.

Doğru kartalın yuvasına koştu. Ama kelebek orada yoktu. Kartal onu yemiş olmalıydı.

Oya çok üzüldü. Yaptığı kötülükten de çok utandı. Kendi kendine iyi bir kız olmaya karar verdi.

Birkaç gün sonra Oya kırlara çiçek toplamaya çıktı. Sonra da bir ağacın altında uıuyakaldı. Rüyasında kırmızı benekli kelebeğini gördü. Çok sevindi.

- Geldiğin için teşekkür ederim. Git, arkadaşlarımla da oyna. Onlara dans edip şarkı söyle , dedi.

Kırmızı benekli kelebek Oya’nın dediklerini aynen yaptı.














YAŞAM
Bir kutu dolusu YAŞAM gönderiyorum sana,
Sade bir kurdeleyle süslenmiş.
Çöz kurdeleyi ve kaldır yavaşça kutunun kapağını..
Kocaman bir fırça ve bin renk koydum kutuya.
Bir cennet resmi yapıp içine gir diye...
Düşler serpiştirdim gizlice,düş kurmayı unutma diye.
Bir tane de elma şekeri yerleştirdim,içindeki çocuğu yeniden tadabil diye.....
Güneşin batışını, billur suyun sesini, kırmızı gelinciklerin saflığını,taze ekmeğin kokusunu vebir gülümsemenin sıcaklığında sığdırdım ,ruhlarımız aç kalmasın diye.
Kutuya biraz da sevecenlik koydum güçlü ol diye,
Çünkü acımasız olan güçsüzdür.
Beyaz bir güvercin uçup kendi kondu kutuya ,barış ve özgürlüğü sunmak için...
Bir buket sevgi, bir yudum aşk ve yarım bir elma da ben koymadan edemedimpaylaşmayı hatırlayalım diye... S
evdiklerimize onları sevdiğimizi söylemek içinyarını beklemeyelim,hemen şimdi yapalım bunu diye...İçtenliği, umudu, neşeyi, bağışlayıcılığı,özgüveni, açık yürekliliği unutmadım,Ben`in dışına çıkıp, Biz`e ulaşabilelim diye...
Son olarak da bir kart iliştirdim kutuya.Bak bu kartta neler yazıyor: Bu kutunun kapağını her kaldırdığında,yaşamla ilgili yepyeni şeyler keşfedeceksin. Yaşamak için yarını bekleme, Al yaşamı kollarının arasına ve
sımsıkı sarıl. Yaşamdan yalnızca almak yerine,ona bir şeyler ver. Kısacası bütünüyle insan ol. Unutma, yaşam dokuması henüz tamamlanmamış, olağanüstü güzellikte bir duvar halısıdır vesana ait olan küçücük boşluğu yalnızca sen....

17 Nisan 2008 Perşembe

Tekerlemeler

TEKERLEMELER

TEK TEK TEKERLEME
Tek tek tekerleme,üstü kaymak şekerleme,
Dereye düşme çok soğuk, söyle bana çarçabuk.


SAKSAĞAN
Saksağan sek sek,kuyruğu tümsek,
Kuyruğuna binelim bizim köye gidelim.


PATLICAN
Patlıcan var patlıcan,
Patlasın senin kocan.
Şişko şişko biberler,
Arabaya bindiler.
Elmalar yedi buçuk,
Onu yedi, bir çocuk.
Patlıcandan bıktım,
Ben oyundan çıktım!

Bilmeceler

En çok hap nerde satılır?
Cevap:Ağrı

Hangi tene krem sürülmez?
Cevap:Antene

Deniz niçin tuzlu olur?
Cevap:Balıklar kokmasın diye

Domates nasıl kızarır?
Cevap:Yüzüne tokat atınca

Kral tacına ne demiş?
Cevap:Başımın üstünde yerin var

Saat niçin tehlikelidir?
Cevap:Akrebi olduğu için

Hangi tasla su içilmez?
Cevap:Kafatasıyla

Ayakta yetişen bitki nedir?
Cevap:Mantar

Hangi on tatlıdır?
Cevap:Bal-on

Belgeli su baskınına ne denir?
Cevap:Belgesel
Bir elmayı yerken kurt bulmaktan daha kötü olan nedir?
Cevap: Yarım kurt.

Tanrı ikinci zenciyi yarattıktan sonra ne demiş?
Cevap:Tüh! buda yandı.

Tavuklar en çok hangi ülkeyi sever?
Cevap:Mısır

Adam saçını ıslatmadan şampuanlamış, neden?
Cevap:Çünkü üstünde kuru saçlar için yazıyormuş.

14 Nisan 2008 Pazartesi

Türkçe

NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ



1. "Ödevlerini yaptın mı" tümcesinin sonuna hangi noktalama işareti

konulmalıdır?

A) ( ! ) B) ( ? ) C) ( . ) D) ( ... )

2. Aşağıdakilerden hangisinde kesme işareti (') doğru kullanılmıştır?

A) Türk'lük B) Türkiye'de

C) Türk'ler D) Türkçe'nin

3. "Hey Ömer( ) Bu gün okula gelecek misin( )" tümcesinde boş bırakılan yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri gelmelidir?

A) ( , ) ( ! )

B) (! ) ( . )

C) ( ! ) ( ? )

D) ( , ) ( ? )

4. "Ders zili çaldı mı, çok sevinirdik" tümcesinin sonuna aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi gelmelidir?

A) Soru işareti (? )

B) Ünlem işareti (!)

C) Nokta (.)

D) Virgül (,)

5. "Eee, yeter artık" tümcesinin sonuna hangi noktalama işareti gelmelidir?

A) Ünlem işareti (!)

B) Nokta (.)

C) Soru işareti (? ))

D) Virgül (,)

6. "Kitaplarımı defterlerimi kalemimi pergelimi cetvelimi ve silgimi çantama yerleştirdim." tümcesinde kaç tane virgül kullanmak gerekir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

7. Aşağıdaki tümcelerin hangisinin sonuna nokta (.) konması gerekir?

A) İstanbul'a kar mı yağdı

B) Konuyu hiç anlamaz olur muyum

C) Hangi kitaba baksak acaba

D) Baban bu gün mü gelecek

8. Aşağıdaki tümcelerden hangisinin sonuna nokta(.) konulmalıdır?

A) Öğretmen dedi ki

B) Test parasını getirdin mi

C) İmdat, yardım edin

D) Okulumu çok seviyorum

9. "Yetişin, boğuluyorum" tümcesinin sonuna hangi noktalama işareti konulmalıdır?

A) Soru işareti(? ) B) Nokta(.)

C) Ünlem işareti(!) D) Üç nokta(...)

10. Aşağıdaki tümcelerin hangisinde noktalama yanlışı yapılmamıştır ?

A) Bin bilsen dahi bir bilene danış.

B) Çocuklar ödevlerinizi yaptınız mı

C) Marmara Bölgesinde büyük bir deprem oldu.

D) Ankara İstanbul ve İzmir Türkiye'nin büyük şehirlerindendir.



11. Aşağıdakilerden hangisinde soru işareti (?) yanlış kullanılmıştır?

A) Küçük kardeşin neler yapıyor?

B) Derslerin nasıl gidiyor?

C) Ona inansam mı? İnanmasam mı? diye düşünüyorum.

D) Bu ne demek oluyor?

12. "Giysilerimi kitaplarımı defterlerimi özenle kullanıyorum ." tümcesinde kaç yerde virgül kullanmalıyız?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti yanlış yerde kullanılmıştır?

A) Ankara'dan şimdi geldim.

B) En büyük Türk Atatürk'tür.

C) Ayşe'ler bu akşam bize gelecekler.

D) Annem ve babam Almanya'dan izne geldi.

14. "İkinci gün" sözünü rakamla yazmak istersek, aşağıdakilerden hangisi doğru olur?

A) 2 gün B) 2. gün C) 2, gün D) 2- gün

15. "Babamın( ) kitaplarla ilgili çok ilginç sözleri vardır( ) Bir keresinde şöyle demişti( )" tümcesinde, parantezlerin bulunduğu yerlere konulması gereken noktalama işaretleri hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) (,) (.) (:)

B) (;) (.) (;)

C) (.) (!) (:)

D) (:) (.) (!)

16. Akıllı insan(1) her düşündüğünü söylemez(2) fakat her söylediğini(3) düşünerek söyler(4) Numaralı yerlerden hangisinde noktalı virgül ( ; ) konmalıdır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

17. "Onu görmeye gittim fakat evde bulamadım." tümcesinde noktalı virgül (;) hangi sözcükten sonra konulmalıdır?

A) Fakat B) Görmeye C) Gittim D) Onu

18. "Annem, Akşam olduğunu görmüyor musun? dedi." tümcesinde hangi bölüm tırnak içine alınmalıdır?

A) Annem

B) Akşam olduğunu

C) Akşam olduğunu görmüyor musun?

D) Dedi

19. Kişi adlarına getirilen eklerini ayırmak için hangi noktalama işaretleri kullanılır?

A) Kesme işareti B) Çizgi

C) Kısa çizgi D) Parantez işareti

20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti yanlış yerde kullanılmıştır?

A) Ankara'dan şimdi geldim.

B) En büyük Türk Atatürk'tür.

C) Ayşe'ler bu akşam bize gelecekler.

D) Annem ve babam Almanya'dan izne geldi.